Sahibinden mi emlakçıdan mı kiralık ev tutulur?

       Kiralık ev aranırken internet sitelerinde sahibinden ve emlak ofisinden olmak üzere 2 seçenek sunulmaktadır. Emlak ofisi aracılığıyla kiralanan ev için kiracı  bir kira bedeli emlak ofisine ödemek zorundadır. Ev sahibinden herhangi bir ücret talep edilmemektedir. Ev sahibi kendisi internete sahibinden ilan verdiğinde emlakçılar arayıp evlerini kiraya verebileceklerini bunun için herhangi bir ücret talep etmeyeceklerini söylemektedirler. Ev sahibinin hiçbir kaybı olmadığı ve daha kısa sürede evini kiraya verebileceği için bu teklifi kabul eder. Yalnız bazı emlak ofisleri ev sahibi ile sözleşme imzalayıp kendi ofislerinden başkasının evi kiraya vermemesi şartını koymaktadırlar. Ev sahipleri tek bir ofise bağlı kalmamak için bunu kabul etmemektedirler. Aracı olmaları kabul edilen emlak ofisleri evin resmini ve özelliklerini internet sitelerine yerleştirmektedirler. En büyük satış portalı olan sahibinden.com sitesinde yılda 1 adet kiralık ev ilanınızı 1 ay ücretsiz yayınlatabiliyorsunuz. 1 ayın sonunda ilanınızın yayınının devamı için ücret talep edilmektedir.

      İnternette sahibinden çok ilan olmasına  rağmen neden emlak ofislerine başvurup 1 kira bedeli ekstra bedel ödenir. Birkaç sebep vardır. Bazı ev sahipleri bekar ve öğrenciye kiralık ev vermemektedir. Emlak ofisine müracaat ederek bekar veya öğrenciye kiraya ev verenlere kolaylıkla ulaşmaktadırlar. Bazı ev sahipleri de internete ilan verip arayan kişilerle uğraşmak yerine emlak ofisine başvurup evlerine kiracı aramaktadırlar. Emlak ofislerinin portföyünde her kiracıya göre evler bulunmakta olup anlaşma sağlandıktan sonra kira kontratını da hazırlayıp her iki tarafa imzalatmaktadırlar.
       Kiralık ev ararken öncelikle internetteki sahibinden ilanları araştırıp uygun evi bulmaya çalışmak en mantıklı olanı. Ev sahibiyle de anlaşma sağlanırsa bir kira bedeli cebimizde kalır. Tüm aramalara rağmen kendimize uygun kiralık ev bulamassak emlak ofisine başvurmaktan başka çaremiz kalmıyor.
    Kiralık ev arayan herkesin kendilerine uygun evleri en kısa sürede bulmaları temennisiyle...

Maddi Hasarlı Trafik Kazası Sonrası İşleyen Süreç

    Aracınızla (Allah korusun) bir trafik kazası geçirdiğinizde yaralı ve ölümlü olmayan kazalar maddi hasarlı kaza olarak nitelendirilmektedir. Yaralı ve ölümlü kazalarda mutlaka polise haber verilmeli ve tutanak tutulması gerekmektedir.

      Maddi hasarlı kazalarda Maddi Hasarlı Kaza Tespit Tutanağı'nın doldurulup her iki taraf imzalarsa polis çağırılmasına gerek olmamaktadır.

       Kaza olduğunda başta her iki taraf diğerini suçlasa da olan olmuştur. Cana gelmediği için rahatlayıp yapılacak işlemlere başlamakta fayda vardır. Aracınızda Maddi Hasarlı Kaza Tespit Tutanağı bulundurmanız işinizi kolaylaştırır. Tutanağa kazanın oluş saati, oluş yeri, iki tarafın ehliyet ve zorunlu trafik sigorta bilgileri yazılır. Ayrıca kaza ile ilgili kroki de çizilebilir. İki sürücünün kazanın oluşunu yazabileceği iki ayrı bölüm mevcuttur. Bu bölümlere sürücüler kendi düşüncelerine göre kazanın oluşunu yazarlar. Tutanağı iki tarafta imzalayarak birer nüshasını alırlar. Kaza ile ilgili her açıdan fotoğraf çekmeyi de unutmayın. Eksperler karar verirken fotoğrafların çok faydası olur. 

     Tutanak işi bitince aranacak yer kasko sigortasıdır. Aracınızın yürür aksamında sıkıntı yoksa çekici ve yedek ikame araç istemenize gerek yoktur. Yürür aksamın da sıkıntı varsa kaskonuz çekici tayin eder ve en yakın servise aracını götürür. Araçsız kaldığınız için kasko firmanızdan yedek ikame araç isteyebilirsiniz.
      Kaza tutanağını kasko firmasına vererek işlemleri başlatabilirsiniz. Dosya açıldıktan sonra sigorta şirketi bir eksper tayin eder, eksper tutanağa, kaza fotoğrafları ve aracı inceleyerek kusur oranını belirler. 3 ihtimal var: %100 kusur sizde olabilir, %100 kusur karşı tarafta olabilir ya da %50 sizde %50 karşı tarafta olabilir. İşlemlerin hızlı olması için kasko şirketiyle işlemlere başlanır. Araba tamir edildikten sonra kusur oranına göre trafik sigortasından tahsil edilir. Kasko firmasından yedek ikame araç maksimum 7 gün için tahsis edilmektedir. Aracın tamir süresini ona göre ayarlamakta fayda var, yoksa araçsız kalabilirsiniz.
       %100 siz kusurluysanız trafik sigortanız karşı tarafın tamir masrafını karşılar, kaskonuzda sizin tamir masrafınızı karşılar. Bu durumda trafik sigortanız da kasko sigortanız da bozulmuş olur yani bir sonraki sigorta yaptırırken hasarsızlık indiriminden yararlanamazsınız. 

       %50 siz %50 karşı taraf kusurlu ise sizin tamir masrafınızın yarısını karşı tarafın trafik sigortası, diğer yarısını kasko sigortanız karşılar. Bu durumda trafik sigortanız da kasko sigortanız da bozulmuş olur yani bir sonraki sigorta yaptırırken hasarsızlı indiriminden yararlanamazsınız.
%100 karşı taraf kusurlu ise sizin tamir masrafınızı karşı tarafın trafik sigortası, diğer tarafın masrafını ise kendi kasko sigortası karşılar. Bu durumda trafik sigortanız da kasko sigortanız da bozulmamış olur. Bu durumda hasarsızlık indiriminiz devam eder.
   Arabanız tamir edilse bile yapılan masraflar hasar sistemine (tramer kaydı) işlenir. Aracınızda değer kaybı oluşur. Aracınız 10 yaşından küçük, 100.000 kilometreyi geçmemişseniz ve %100 kusurlu değilseniz karşı tarafın trafik sigortasından değer kaybınızı tahsil edebilirsiniz. %100 karşı taraf suçlu ise eksperin belirlediği değer kaybının %100'ünü, %50 kusurlu iseniz eksperin belirlediği değer kaybının yarısını karşı tarafın trafik sigortasından tahsil edebilirsiniz. Bu işlemi genellikle sigorta avukatları yürütür ve değer kaybının %20'sini kendileri alır, gerisini size öderler.
    Trafikte kazasız günleriniz olsun... 

Beyaz eşya alırken ek garanti yaptırmalı mı?

       Beyaz eşya aldığımızda servis kuruluma gelince ek garanti yaptırmak ister misiniz? diye bir soruyla karşılaşmayanımız yoktur herhalde. +2,+3 ve +4 diye tercih sunulmaktadır. Genelde beyaz eşyalarda normal garanti 2  veya 3 yıldır. Garanti süresince beyaz eşyalar servis güvencesindedir. Ne hikmetse garanti süresince cihazlar tıkır tıkır çalışır. Garanti bitince teklemeye başlar.

      Beyaz eşyalar kullanma kılavuzunda tarif edildiği şekilde kullanılsa garanti süresinden sonrada uzun yıllar kullanılabilir. Örneğin buzdolabının kapağını uzun süreli açık tutmayın yazar, bazen birşeyler alırız kapağı tutarız kapanmasın diye alarm uyarmaya başlar kapatırız sonra tekrar açar alarm uyarana kadar açık tutarız. Kapağı yavaşça kapatın yazar, bazen elimiz yetmez ayağımızla kapatırız. Çamaşır makinesi için en fazla 5 kilogram çamaşır atılmalı denir 5 kilgramdan fazla çamaşır atarız. Yorgan battaniye yıkanmaz yazar yorgan battaniye yıkamaya çalışırız. Bulaşık ve çamaşır makinasında suyun kireçsiz olması istenir sularımız kireçlidir.

      Bayanların ev işleri yoğun olduğu için beyaz eşya kullanımı ile ilgili detaylarla uğraşamamaktadırlar.

    Fiyat olarak ucuz olan 2-3 programlı beyaz eşyalar için ek garantiye gerek yoktur. Garanti süresince çalışsa yeterlidir. Yüksek fiyatlı beyaz eşyalarda ek garanti yapılsa faydalı olur. Beyaz eşya sitelerine bakınca ortalama 500 TL'ye +4 yıl ek garanti yaptırılmaktadır. Bu 4 yıl içinde motoru yansa 1000 TL'den aşağı yaptırmak mümkün değildir. Beyaz eşya yetkili servisleri her zaman tüketiciden yana oluyor. Kullanıcı hatası var, bunu karşılamıyoruz gibi bir davranışta bulunmuyorlar.

      Beyaz eşyalarınızı iyi günlerde uzun ömürlü kullanmanız dileğiyle.. 

Yatırım aracı olarak dolar kazandırır mı?

 Doların uzun vadeli grafiklerini inceleyince 2016 yılından itibaren yatırımcısına kazandırmış. 2016 yılında 3 TL'den başlamış 2018 yılı Ağustos ayında 7.20'leri test etmiş. 2016 yılı öncesi dolar yatırımcısını adete bıktırmış. 2-3 TL bandında gidip gelmiş. 2018 yılı Ağustos ayındaki 7.20 TL'den sonra deprem misali dolarda artçılar olmuş. 1. artçı değeri 6.40 TL imiş.

    Dolar bir süre daha 5-6 TL arasında artçılara devam edebilir. Bu süre 2-3 ay olabilir. Daha sonra bu sıkışmanın neticesinde bir tarafa (artış yada düşüş yönünde) sert bir hareket yapabilir. 

   2-3 aylık süreçte de al-sat yapabilen yatırımcılara artış ve düşüş yönünde güzel karlar bırakabilir. Grafikte de sıkışma bariz olarak görülmektedir. 16 Ağustos 2019 dolar kapanış fiyatı 5.57 TL'dir. 

       Dolar yatırımcılarına bol kazançlar... 

    Burada yeralan yorum ve grafikler yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Kendi görüşlerimdir. Yatırım araçlarıyla ilgili destekleri yatırım danışmanlığı uzmanlarından alabilirsiniz. 

Yatırımda 1'e 100 kazanç olur mu?

    1 liramı nasıl 100 lira yaparım çoğumuzda böyle bir arayış vardır. Belli bir birikimimiz olunca onu nasıl 3'e 5'e katlarız araştırır dururuz. Günümüzde yatırım çok çeşitli şekillerde oluyor. Arsaya yatırım, gayrimenkule yatırım, dövize yatırım, mevduata yatırım, altına yatırım, hisse senedine yatırım, vadeli opsiyon borsasında yatırım vb. Bunlar düşük, orta ve yüksek risk grubu diye ayrılmaktadır. Çoğu uzun vadede kazandırmaktadır. Örneğin bir ev, arsa, altın yada hisse senedi alıp 5-10 yıl sonra büyük kazanç elde etmek mümkün. Burda tabi sabır devreye giriyor. 5-10 yıl beklemek. Fakat hepimiz kısa vadede 1-2 yıl hatta 1-2 ayda çok büyük kazanç elde etmek istiyoruz.

 Yatırım yaparken öncelikle vadeyi belirlemeliyiz: kısa mı orta mı uzun vade mi? Birde düşük mü orta mı yüksek mi risk alacağız. Düşük risk grubu genelde repo, B tipi likit fon, devlet tahvili gibi düşük riskli düşük ama sürekli kazanç için iyi bir yatırım. Altın, döviz arsa ve gayrimenkul orta (3-5) ve uzun vade (5-10) de kazandırır. Vade uzadıkça kazançta artar.

          Hisse senedi, vadeli opsiyon borsası, döviz ve altın kısa süreli yatırımlarda yüksek risk gruba girer kazançta kayıpta o derece yüksek olur. Bu tip yatırımlarda risk büyüdükçe stresde o derece artar. Bu tür yatırımlarda profesyonel kişilerden ( yatırım danışmanlarından) destek almakta fayda vardır. Bu tip yatırımda örneğin borsa düşüşte iken hisse senedi alınıp beklenir, borsa örneğin %10-20 arası artış gösterince, hisse senetlerini satıp o ara düşüşte olan döviz alınır, döviz %10-20 artış gösterince döviz bozdurulup, altına geçilir, altın %10-20 düşünce bu sefer altınlar bozdurulup. Bu işlemlerde yatırım araçlarına giriş zamanlaması çok önemlidir. Borsada düşüş vardır, düşüş bitti diye alım yapılır borsa %10 daha düşer, buda yatırımın %10 erimesi demektir. 

     Bu tip yatırımlarda en önemli unsur "zamanlama" dır. Onun için ekonomi haberleri, yapılan yatırımlar, merkez bankasının aldığı kararları vb. takip etmek gerekir.

      Bol kazançlı yatırımlarınız olsun.

Not: Burda yazılan bilgi ve yorumlar yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırım danışmanlığı aracı kurumlar tarafından verilmektedir. 

BES (Bireysel Emeklilik Sistemi) avantajlı mı?

        BES'in geçmişi eskilere (2004) dayanmasına rağmen son yıllarda çok popüler oldu. Herkes birşey söyledi, iyi diyende oldu, param olsa ben zaten biriktiririm gereksiz diyende. Hükümet en son 45 yaş altına, ilk 2 ay cayma hakkı saklı kalmak kaydıyla zorunlu tuttu. Otomatik katılım sisteminden 2 ay çıkmayan katılımcılara 1 defaya mahsus 1000 TL katılım desteğinde bulundu. BES'te katılım bedeline %25 devlet katkısı verilmektedir. Devletin yıllık katılım bedeli asgari ücretin brüt yıllık tutarının %25'ini geçemiyor. 2019 yılı için bu tutar 7.675,20 TL'dir. Devlet katkısı 2019 yılı için bu tutarı geçemiyor. Bu tutar her yıl asgari ücretteki artışa göre güncelleniyor. Sistemin amacı çalışanların emeklilikte yaşam standardının düşmemesi. Çalışanlardan prime esas kazancın %3'ü katkı payı olarak alınıyor. Sistemde en az 10 yıl kalmak ve 56 yaşını doldurmak kaydıyla emeklilik hakedilmekte ve tüm birikimi (devlet katkısının tümü) çekme hakkı elde edilmektedir. Sistemden 3-6 yıl arası çıkanlar devlet katkı payının %15'ini, 6-10 yıl arası çıkanlar %35'ini ve 10 yılını doldurup yaşı doldurmayanlar %60'ını alabiliyorlar. Sistemdekilerin kazancı BES yatırım fonları ile şekillenmektedir. Fonlar faizli ya da faizsiz düşük, orta ve yüksek risk grubuna ayrılmaktadır. Ben piyasalardan anlamam diyenler standart fonda sabit getiriye devam ederken, piyasalardan anlayan isterse portföyünü yılda 6 kez değiştirebiliyor. Döviz, hisse senedi, devlet tahvilleri gibi istediği portföyleri seçebiliyor. En az 10 yıl sistemde kalıp 56 yaşını doldurunca ister tüm birikimi alabiliyorsunuz, isterseniz belli bir taksitte istersenizde maaş gibi alabiliyorsunuz.

      Sistemde bazı aksaklıklar vardı. Zorunlu hallerde sistemdeki parayı kullanmama gibi. Hükümet eğitim, sağlık vb. zorunlu hallerle ilgili düzenlemeler yaparak sisteme daha çok çalışanın dahil edilmesi için çalışmalar yapmaktadır. Her ay kendim bir miktar biriktireyimle olmuyor. Zorunluluk olmayınca bir birikim yapmak zor. Ancak bir taksite girince birşey sahibi olunuyor. BES'ide, 10 yıllık bir taksite girmiş gibi düşünmek lazım, zaten maaştan otomatik kesildiği için pek etkilemiyor. BES emeklilikte rahat etmek için güzel bir sistemdir. 

Yurtdışı Seyahat Sigortası-Önce Sağlık

    Yurtdışından tatile gelen tanıdıklarınızın Türkiye'ye gelir gelmez Sgk il müdürlüklerinin yurtdışı işlemler servisinde sağlık evraklarını işlettirdiklerine şahit olmuşsunuzdur. Bu işlemi yaptıktan sonra Türkiye'de sağlıkla ilgili bir problem yaşadıklarında anlaşmalı sağlık kuruluşlarından hiçbir ücret ödemeden yararlanmaktadırlar. Masrafları geldikleri ülkelerdeki bağlı oldukları sosyal güvence kurumları karşılamaktadır.  Türkiye çok sayıda ülke ile karşılıklı sosyal güvenlik sözleşmesi imzalamıştır. Bu sözleşmelerle vatandaşların gittikleri ülkelerde sağlıkla ilgili bir problemle karşılaşmalarının önüne geçilmiş oldu. Bu sözleşme sigorta primi emeklilik gibi işlemleri de kapsamaktadır. Bu sözleşme ayrıca Türkiye'den yurtdışına kısa süreli veya uzun süreli geçici görevlendirilen kamu çalışanları, eğitim için giden öğrencileri, yurtdışına çalışmaya giden işçilerin sosyal güvencesi ile ilgili hükümlere de yer vermektedir. Sosyal güvenlik sözleşmesi ile ilgili detaylı bilgiyi Sgk İl Müdürlükleri ve Sgk'nın Web sitesinden edinebilirsiniz. 

  Yurtdışına tatile gitmeyi düşünenler yurtdışına çıkmadan önce  mutlaka Yurtdışı Seyahat Sigortası yaptırmalılar. Yurtdışı Seyahat Sigortası çok cüzi bir meblağ ile yurtdışında sağlık, pasaport kaybı, tatil iptali gibi yaşanabilecek olumsuzluklarda tatilinizi maddi yönden güvence altına almaktadır. Sigorta yurtdışına çıkışla başlayıp, ülkeye giriş yapılana kadar geçerli olmakta ve 30.000 euroya kadar güvence vermektedir. Sigorta ile ilgili detaylı bilgi sigorta şirketlerinin Web sitesinde mevcuttur. 

 Önce Sağlık sloganından yola çıkarak, yurtdışına tatile gitmeyi düşünenler yurtdışı seyahat sigortasını mutlaka yaptırın. Tatiliniz zehir olmasın. İyi tatiller. 

Elektrik mühendisliği ile Elektrik-Elektronik mühendisliği arasındaki fark nedir?

      Üniversitelerde Elektrik mühendisliği ve Elektrik-Elektronik mühendisliği olarak 2 ayrı bölüm olmasına rağmen aralarındaki fark ile ilgili fazla bilgi bulunmamaktadır. Elektrik mühendisliği orta ve yüksek gerilimle ilgilenmektedir. Elektrik makinaları, güç elektroniği, elektrik tesisat projeleri bu bölümün kapsamına girmektedir.

     Elektrik-Elektronik mühendisliği elektrik ile elektronik-haberleşme mühendisliğinin birleşiminden oluşmaktadır. Öğrenimin son 2 yılında elektrik, telekomünikasyon ve robotik olarak dallara ayrılmaktadır. Elektrik mühendisleri sadece elektrikte uzmanlaşırken, Elektrik-Elektronik mühendisleri elektrik konusundada az çok bilgi sahibi olurlar. Kamu sektörünün bu alanlarla ilgili alımlarında Elektrik-Elektronik mühendisliği bölümü tüm ilanlarda yer alırken, bazı elektronikle ilgili alımlarda Elektrik mühendisliği ilanlarda yer almıyor. Elektrik-Elektronik mühendisleri binaların elektrik tesisat projelerine imza atabilmek için Elektrik mühendisliğinin fark derslerini almaları gerekmektedir.

   Kısacası Elektrik mühendisliği orta ve yüksek gerilimle, Elektrik-Elektronik mühendisliği ayrıca zayıf akımla da ilgilenmektedir. 

2019 LGS sonuçları-Mesleğim Hayatım

      2019 yılı LGS (liselere geçiş sınavı) 1. yerleştirme sonuçları açıklandı. İstediği liseye yerleşemeyen ya da yerleştirildiği liseyi değiştirmek isteyen öğrenciler için 29 Temmuz 2019 - 2 Ağustos tarihleri arasında 1. nakil yerleştirmesi ve 5 Ağustos - 8 Ağustos tarihleri arasında 2. nakil  yerleştirmesi yapılacaktır. Bu sene LGS sonuçları birçok ilke imza attı.
     İlk defa bu sene öğrencilerin tercihlerine yardımcı olmak için MEB tarafından hazırlanan "tercih robotu" meyvasını vermeye başladı. Anadolu, Fen ve Sosyal Bilimler Liselerinde %100, Anadolu İmamhatip Liseleri %99.9 ve Mesleki - Teknik Anadolu Liseleri %98 dolulukla kapattı.
    İlk defa Milli Eğitim Bakanlığı'nın hazırladığı teknik ve meslek liseleri ile ilgili tanıtımların yeraldığı "Mesleğim Hayatım" portalı sayesinde %74 olan doluluk oranı %98' e ulaştı.
     İlk defa MEB ile ASELSAN arasında imzalanan protokol kapsamında açılan ASELSAN Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesinin Elektrik-Elektronik Teknolojisi alanına yüzde 0.46'lık dilimden öğrenci yerleşti. MEB ile İTÜ arasında imzalanan protokol kapsamında açılan İTÜ Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesinin elektronik-elektronik teknolojisi, denizcilik, biyomedikal teknolojisi ve bilişim teknolojisi gibi alanlara yüzde 1.26'lık dilimden öğrenciler yerleşti.
    İlk defa öğrencilerin istedikleri okula yerleşme oranı arttı.
    Teknik ve Mesleki Anadolu liselerini %1'lik dilime girenlerin bile tercih etmesi bu öğrencilerin kolaylıkla mühendislik bölümlerini kazanmalarını sağlayacak ve  temelden yetişen mühendisler ülkemizin geleceği için büyük bir kazanım olacaktır. Böylece Arge çalışmalarında başarılarımız artacak ve yurtdışına teknoloji satan ülke konumuna ulaşacağız.
       Koç Holdingin "Meslek Lisesi, memleket meselesi" sloganı ile 6-7 yıldır verdiği desteğe ilaveten MEB'in "Mesleğim Hayatım" portalı sayesinde ülkemizin ihtiyaç duyduğu nitelikli ara elaman sorunu çözülecek, meslek lisesi çıkışlı mühendis sayısının artmasıyla ülkemiz atağa geçecektir.
      Geleceğimizi emanet ettiğimiz gençler bu ülkenin teminatı sizlersiniz. 

Biyomedikali merak edenler

Biyomedikal tıbbi cihazların her türlü arıza bakım onarım ve teknik işleriyle ilgilenen bir dal. Önceleri hastanelerde biyokimya ile karıştırılmasına rağmen son yıllarda artık kendini ispatlamıştır. Hastanelerde biyomedikal birimleri kurulmadan önce tıbbi cihaz arızalarına elektrikçiler bakıyordu. Haliyle elektriksel problem varsa çözüyor aksi durumda tıbbi cihaz firmaları çağrılıyordu. Biyomedikal birimi kurulunca firmalara bağımlılık bir nebze azaldı. Çok ciddi arızalar olmadıktan sonra hastanede cihazlar tamir edilmeye başlandı. Biyomedikalcilerin çalışma alanları devlet hastaneleri, özel hastaneler, tıbbi malzeme ve tıbbi cihaz satan firmalar olduğu gibi kendilerine tıbbi cihaz bakım onarım firması açma imkanları da bulunmaktadır. Her hastanede biyomedikal teknikeri ve Mühendisi istihdamı ile bakım Onarım da dışa bağımlılık azalacak ve milli sermaye ülkemizde kalacaktır. Elektroniğe yatkın olanlar için tıbbi cihaz tamiratı çok zevkli bir meslek olacaktır. 

Biyomedikal bölümlerini düşünen arkadaşlar biyomedikal bence gelecek vaateden bir meslek tek şart o mesleği sevmek, yeniliğe öğrenmeye açık olmak. Sağlık Bakanlığı son yıllarda yoğun olarak biyomedikal branşından kadro açmaktadır. 

En iyi meslek hangisi?

     En iyi meslek denilince doktorluk, mühendislik, mimarlık, hakimlik, savcılık vb.  diyeceğimi bekliyorsanız maalesef yanılıyorsunuz. 

     Kişi için en iyi meslek o mesleği yaparken mutlu olduğu, sevdiği, kendisini geliştirebildiği, yaptığı mesleğin en iyisi olmaya çabaladığı meslektir. Meslekte mutlu olmada alınan ücret (maaş) yadsınamaz bir etmendir. İyi maaş alan kazandığıyla rahat yaşayan bir adım önde sayılır. Maaşı geçinmesi için yeterli olmayan biri mesleğini ne kadar çok severse sevsin geçim sıkıntısı baskısı mutluluğa engel olacaktır. Tam tersi sadece maaşı yüksek olup mesleğini sevmese, yaptığı işi severek yapmıyorsa, tam olarak mutlu olamaz. Bu dengeyi sağlamak insan hayatında çok önemlidir. Gazetelerde bir şirketin CEO su iken ya da ünlü bir doktor ya da mühendis iken mesleğini bırakıp meyva yetiştiriciliğine, tavuk çiftçiliği vb. işlere başlayan kişilere rastlamışsınızdır.  Bu kişiler iyi gelirleri olmasına rağmen severek işlerini yapamadıkları için arayış içine girerler. Tabi belli bir eğitim almış, kendini yetiştirmiş kişi yapacağı her işi layıkıyla en iyisiyle yapar.

   Hangi mesleği seçerseniz seçin mesleğinizi sevgiyle yapın, en iyisi olmaya çalışın. 

YKS sonrası gençlerin tercih imtihanı

   YKS sonrası gençleri tercih heyecanı sardı. 23 temmuzda başlayıp 29 temmuz gecesi bitecek olan zorlu bir süreç.Tercih meselesi sınav kadar zorlu bir süreç gibi görünüyor. Sizin istediğiniz bölüm ve meslek mi yoksa yakın çevrenizin istekleri mi? 

     Öncelikle istemediğiniz bölümü çevreniz istese bile tercih etmeyin. Çünkü O bölümü okuyup mesleği yapacak olan sizsiniz. Tercihler konusunda herkesi dinleyin fikirlerini alın sizin göremediğiniz gözünüzden kaçan bilmediğiniz konular olabilir. Gençlerin bir kısmı yüksek puan almıştır kafasında seçeceği bölüm bellidir tercihini yapar sonucu bekler. Bir kısmı orta düzeyde bir not almıştır istediği bölüme puanı yetmiyordur. Önümüzdeki yıl tekrar çalışıp puanımı yükseltip istediğim bölüme gitmeliyim mi diye kafasında soru işaretleri olabilir. Bu durumda olan gençler iyi bir muhasebe yapmalı. Bir yıl beklemektense özel üniversiteye puanları yetiyor mu? uzak illere puanı yetiyorsa 1 yıl okuyup dikey geçiş sınavıyla istediğim okula dönüş yapabilirmiyim? ya da puanımın yettiği meslekleri tercih etsem o mesleği sevip yapabilirmiyim? sorularını kendilerine sorsunlar. Gençlerin bir kısmıda 4 yıllık bir öğretim programına puanı yetmeyenler. Herkes 4 yıllık üniversite mezunu olmak zorunda değil. 2 yıllık çok güzel bölümler var. Onları araştırın. 4 yıllık bir bölüm bitirip yıllarca boş kalan, fakat 2 yıllık bir bölüm bitirip hemen meslek sahibi olanlar var.

  Bileceğiniz tek şey kimseden eksik tarafınız olmadığı.Yüksek puan düşük puan bunlar  göreceli kavram bence. Ailenizle okulunuzla dershanenizle meslek sahibi kişilerle görüşüp herkesi dinleyip kafanızda irdeleyip kendi kararınızı tercihlere yansıtın.Gerisini Yaradana bırakın. 

     Gençler olarak hepiniz çok değerlisiniz...